T.C.

YARGITAY

8. CEZA DAİRESİ
K. 2023/266
E. 2020/3969
T. 31.1.2023

DAVA : Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 Sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 Sayılı Kanun’un 8 … maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 Sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 Sayılı Kanun) 305 … maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 Sayılı Kanun) 260. maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 Sayılı Kanun’un 310. maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317. maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

KARAR : I. HUKUKÎ SÜREÇ

1. … Cumhuriyet Başsavcılığının 20.05.2015 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 Sayılı Kanun) 109. maddesinin ikinci fıkrası ve 58 … maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle dava açılmıştır.

2. … 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 12.10.2015 tarihli kararı ile sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan, 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 Sayılı Kanun), 109. maddesinin ikinci fıkrası, 29. maddesinin birinci fıkrası, 58 … maddesi ve 53. madddesi uyarınca 1 yıl 7 ay 15 … hapis cezası ile cezalandırılmasına, tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

TEMYİZ SEBEPLERİ

Sanığın temyiz sebepleri; müştekinin şikayetçi olmadığına, suçun unsurlarının oluşmadığına ve tanıklarının dinlenmediğine ilişkindir.

II. OLAY VE OLGULAR:

1. Dava konusu olay, sanığın, bir süredir ayrı yaşadığı gayri resmi beraberliğinden olan kızının biyolojik babası olmadığı konusunda yaşadığı tereddüt üzerine, arkadaşı N.B. ile birlikte konuşmak amacıyla müştekiyi rızası ile evinden alarak baraj göleti civarına gittikleri, müştekiyi araç içinde basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ve … tehlike oluşturmayacak şekilde darp ettiği, bir süre sonra da fenalaşarak müşteki ve N.B. tarafından hastaneye götürüldüğü ve müştekinin evine döndüğü iddiasına ilişkindir.

2. Trakya Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’nın 07.05.2015 tarihli raporunda; mağdurenin basit tıbbi müdahale ile giderilebilir ölçüde hafif nitelikte ve … tehlike geçirmeyecek şekilde yaralandığı belirtilmiştir.

3. Sanık savunmasında özetle, müştekinin bir arkadaşının, eşinin kendisini 3 yıl önce aldattığını ve Sudem adlı çocuğunun biyolojik babası olmadığını söylemesi üzerine oluşan tereddüt ile alkol aldıktan sonra ayrı yaşadığı müştekiyi arayarak konuşmak istediğini söylediği, kabul etmesi üzerine arkadaşları olan tanıklar N.B., S.G ve H.G.T ile birlikte müştekiyi evinden aldıklarını, çocuklar ile S.G. ve H.G.T.’yi … Bahçesi’nde indirerek baraja gittiklerini, yaklaşık 20-25 dk aracın içinde oturup konuştuklarını, müştekinin kendisini tuttuğunda bırakması için kafayla vurduğunu, atılı suçlamayı kabul etmediğini ifade etmiştir.

4. Müşteki, aşamalardaki anlatımlarında özetle; sanığın, arayarak kendisini arabayla alacağını söylediğini, çocukları bir yere bırakmasının mümkün olmadığını söylemesi üzerine çocuklarla birlikte müştekiyi tanıklar S.G, H.G.T ve N.B.’nin de bulunduğu araçla aldığını, … Bahçesi denilen yerde çocukları tanıklar S.G ve H.G.T. ile birlikte indirerek baraj yoluna gittiklerini, sanığın yaklaşık 30-45 dakika boyunca kendisini darp ettiğini, bayılınca da ayıltmaya çalıştıklarını sonradan öğrendiğini, ayıldıktan sonra, sanığın araçtan inerek ormanlık alana doğru kaçtığını, N.B. ile peşinden gittiklerinde sanığı baygın halde bulduklarını ve hastaneye götürdüklerini, oradan da evine gittiğini beyan etmiştir.

5. Yeminli tanık N.B. aşamalardaki beyanlarında; sanığın çocuklarının babası olmadığı düşüncesiyle bunalımda olduğunu, tereddütlerini gidermek amacıyla müştekiyle konuşmak istediğini, müştekiyi çocuklarıyla birlikte tanıklar S.G. ve H.G.T ile birlikte araçla aldıklarını, … Bahçesi denilen yerde tanıklar S.G. ve H.G.T. ile çocukları indirerek baraj yoluna gittiklerini, sanığın müştekiye sorular sorarak yalan söylediğini düşündüğünde darp ettiğini, sanığı engellemeye çalıştığını ifade etmiştir.

6. Tanıklar S.G. ve H.G.T aşamalardaki beyanlarında özetle, sanık ve N.B. ile birlikte oturdukları sırada, sanığın müştekiyle konuşmak istediğini söylediği, hep birlikte giderek müşteki ile çocuklarını aldıklarını, … Bahçesi denilen yerde çocuklarla birlikte indiklerini, müştekinin, sanık ve N.B. ile birlikte gittiğini ve yaklaşık 1 saat sonra döndüklerinde darp edilmiş olduğunu gördüklerini ifade etmişlerdir.

7. Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen 31.08.2015 tarihli rapor ile çocukların biyolojik babasının sanık olduğu tespit edilmiştir.

III. GEREKÇE

1. Sanık hakkında kurulan hükme yönelik temyiz sebeplerinin incelenmesinde, müştekinin, 12.10.2015 tarihli duruşmada şikayetçi olmadığını belirttiği, ancak 5237 Sayılı Kanun’un 109. maddesinde düzenlenen kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olmayıp re’sen takibi gerektiren suçlardan olması nedeniyle sanığın bu hususa ilişkin temyiz sebebi yerinde görülmemiştir.

2. Müştekinin aşamalardaki istikrarlı anlatımları, sanığın yaralamaya yönelik ikrarı, sanık savunması ile müşteki beyanlarını teyit eden tanıklar N.B., S.G. ve H.G.T.’nin birbiri ile uyumlu beyanları, Trakya Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’nın 07.05.2015 tarihli raporu ve tüm dava dosyası kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, sanığın, konuşma teklifini kabul ederek rızası ile baraj gölüne gelen müştekiyi darp ederek oradan ayrılmasına engel olmak suretiyle alıkoyduğuna yönelik Mahkemenin suçun sübutu ve kabulünde bir isabetsizlik bulunmamış olup yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

SONUÇ : Mağdur ve sanık evli olmamasından dolayı aralarında bir sadakat yükümlülüğü bulunmadığı gibi, dosyada bulunan Adli Tıp Raporuna göre çocukların da biyolojik babasının sanık olduğunun anlaşılması karşısında koşulları bulunmadığı halde 5237 Sayılı Kanun’un 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.

Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 12.10.2015 tarihli kararında sanığın temyiz itirazı ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanığın temyiz itirazının reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oybirliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 31.01.2023 tarihinde karar verildi.

Yorum yapın