T.C.
YARGITAY
8. CEZA DAİRESİ
E. 2022/6429
K. 2023/178
T. 24.1.2023
DAVA : Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 Sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 Sayılı Kanun’un 8 … maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 Sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 Sayılı Kanun) 305 … maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 Sayılı Kanun) 260. maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 Sayılı Kanun’un 310. maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317. maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:
KARAR : I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 01.04.2011 tarih ve 2011/20275 Esas sayılı iddianamesi ile sanık hakkında başka suçlarla birlikte 6136 Sayılı Kanun’a Muhalefet suçundan cezalandırılması için kamu davasının açıldığı anlaşılmıştır.
2. Bakırköy 10. Ağır Ceza Mahkemesinin, 17.12.2014 tarihli kararı ile sanık hakkında 6136 Sayılı Kanuna Aykırılık suçundan, 6136 Sayılı Kanun’un 13. maddesinin birinci fıkrası, 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’ nun ( 5237 Sayılı Kanun) 52. maddesi, 53. maddesi ve 58 … maddesi, 63. maddesi, 54. maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca mahkumiyet kararı verilmiştir.
3. Mahkemece verilen mahkumiyet kararının sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 08.01.2019 tarihli ve 2018/5265 Esas, 2019/128 Karar sayılı kararı ile 6136 Sayılı Yasaya Aykırılık suçundan kurulan hükmün “… Yapılan yargılamaya göre, suça konu tabanca ile ilgili olarak alınan 02.03.2011 tarihli İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünün raporunda, tabancanın gaz ayırıcı parçasının dairesel yapıda olduğu ancak tadil edilerek … nitelikte fişekleri atabildiğinin belirtilmesine rağmen mekanik aksamında namlusunda tadilat yapıldığını gösterir bir emarenin mevcut olmadığı, sanığın tabancanın vasıflarını bilerek taşıdığına dair her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından 13/1 maddesindeki suçu oluşturmadığı, bizatihi suç teşkil eden tabancanın zoralımına ve sanığın aracında 20 adet yasak niteliğe haiz tabanca mermisi ele geçmesi karşısında; hüküm tarihinden sonra 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 Sayılı Kanun’un 12. maddesiyle değişik 5237 Sayılı TCK.nun 75. maddesi uyarınca sanığa yüklenen yasak niteliği haiz mermi bulundurma suçunun temas ettiği 6136 Sayılı Kanun’un 13/4. maddesinde düzenlenen suç ön ödeme kapsamına alınmakla, sanığın hukuki durumunun buna göre değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması…” nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
4. Bozma üzerine mahkemece sanığa önödeme ihtaratı yapıldığı ancak sanığın ihtarata uymaması nedeniyle 10.06.2021 tarihli ve 2019/48 Esas, 2021/246 Karar sayılı kararı ile 6136 Sayılı Kanun’un 13. maddesinin dördüncü fıkrası, 5237 Sayılı Kanun’un 52. maddesinin ikinci fıkrası, 53. maddesi ve 58 … maddesi uyarınca mahkumiyet kararı verilmiştir.
5. Bu kararın sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 25.01.2022 tarihli ve 2021/17755 Esas, 2022/1325 Karar sayılı kararı ile; ”…Anayasa Mahkemesi’nin 14.01.2021 … ve 2020/81 Esas, 2021/4 Sayılı Kararı ile 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununa 17.10.2019 tarih ve 7188 Sayılı Kanun’un 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddesinin ‘…01.01.2020 tarihi itibariyle hükme bağlanmış ve kesinleşmiş dosyalarda basit yargılama usulü uygulanmaz…’ bölümündeki hükme bağlanmış ibaresinin Anayasanın 38. maddesine aykırı olduğuna ve iptal kararı gözetilerek basit yargılama usulü yönünden mahkemesince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu…” nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
6. Bozma sonrası Bakırköy 10. Ağır Ceza Mahkemesinin, 20.09.2022 tarihli ve 2022/86 Esas, 2022/284 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 5271 Sayılı Kanun’un 251 … maddesi takdiren uygulanmayarak, 6136 Sayılı Kanun’un 13. maddesinin dördüncü fıkrası, 5237 Sayılı Kanun’un 52. maddesinin ikinci fıkrası, 53. maddesi ve 58 … maddesi uyarınca 3 ay hapis ve 600,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz isteği; somut bir nedene dayanmamaktadır.
III. OLAY VE OLGULAR
1. Dava konusu olay, sanık hakkında yapılan ihbar üzerine, 21.02.2011 tarihli arama kararına istinaden sanığın aracında yapılan aramada 20 adet dolu fişek ele geçirildiği iddiasına ilişkindir.
2. 27.02.2011 tarihli arama tutanağı ile suç konusu fişeklerin muhafaza altına alındığı anlaşılmıştır.
3. Davaya konu fişeklere ilişkin olarak 02.03.2011 tarihli İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünden alınan ekspertiz raporuna göre söz konusu fişeklerin 6136 Sayılı Yasaya göre yasak niteliği haiz fişeklerden olduğu tespit edilmiştir.
IV. GEREKÇE
1-)Tebliğname yönünden:
6136 Sayılı Kanun’un 13. maddesinin dördüncü fıkrasında düzenlenen suç, 5271 Sayılı Kanun’un 250. maddesinde düzenlenen seri muhakeme usulüne tabi suçlardan olmadığından Tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
2-)Sanık müdafiinin temyizi yönünden:
Dava dosyası kapsamına, sanığın aşamalardaki savunmasına, 27.02.2011 tarihli arama tutanağına ve 02.03.2011 tarihli İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünden alınan rapora dayanılarak sanık hakkında atılı suçtan mahkumiyet kararı verildiği anlaşılmakla, hükümde hukuka aykırılık bulunmadığı, yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından sanık müdafiinin somut bir sebebe dayanmayan temyiz itirazı reddedilmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle Bakırköy 10. Ağır Ceza Mahkemesinin, 20.09.2022 tarihli ve 2022/86 Esas, 2022/284 Karar sayılı kararında sanık müdafii tarafından ileri sürülen ve somut bir nedene dayanmayan temyiz itirazı ile dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz itirazının reddiyle hükmün, Tebliğname’ye aykırı olarak, oybirliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 24.01.2023 tarihinde karar verildi.