T.C.
YARGITAY
11. CEZA DAİRESİ
E. 2021/13395
K. 2022/20461
T. 15.12.2022
• RESMİ BELGEDE SAHTECİLİK VE NİTELİKLİ DOLANDIRICILIK SUÇU ( Soruşturma Aşamasında Beyanına Başvurulanın Tanık Olarak Dinlenilmesi Sistemde Kaza Saatinin Ne Şekilde Yazıldığı Kaza Saatinde Sistem Üzerinden Herhangi Değişiklik Yapılıp Yapılmadığı Yapıldıysa Değişikliğin Kim Tarafından Gerçekleştirildiği Hususları Araştırıldıktan Sonra Sanıkların Hukuki Durumlarının Belirlenmesi Gerektiği – Yüklenen Suçlardan Menfaat Sahibi Olan Araç Sürücüsü Temyiz Dışı Sanık Hakkında Beraat Kararı Verilirken Sanık Polis Memurları Hakkında Eksik İncelemeyle Mahkumiyet Hükümleri Kurulmasının Hatalı Olduğu )
• ALDATICILIK YETENEĞİ ( Belgede Sahtecilik Suçlarında Aldatıcılık Yeteneğinin Bulunup Bulunmadığının Takdirinin Mahkemeye Ait Olduğu ve Suça Konu Belge Aslının Aldatıcılık Niteliği Yönünden Değerlendirme Yapılmadığı – Suça Konu Belge Aslı Duruşmaya Getirtilip İncelenerek Özellikleri Duruşma Tutanağına Yazıldıktan Sonra Aldatma Niteliğinin Bulunup Bulunmadığının Tespiti Gerektiği/Aldatıcılık Niteliği Hususunda Gözlem Yapılmadan Eksik İncelemeyle Hüküm Kurulmasının Hatalı Olduğu )
• HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GBERİ BIRAKILMASI ( Adli Sicil Kaydı Bulunmayan Hükmolunan Hapis Cezası Asgari Hadden Tayin Olunan ve Dosyaya Kişilik Özellikleri ile İlgili Herhangi Olumsuzluğu Yansımayan Sanıklar Hakkında “Yargılama Sürecindeki Olumlu Davranışları” Gerekçe Gösterilerek TCK’nın 62. Maddesi Gereğince Cezalarından İndirim Yapıldığı Halde “Suç İşleme Hususundaki Eğilimleri” Dayanak Gösterilerek Yeniden Suç İşlemeyecekleri Hususunda Olumlu Kanaat Oluşmadığından Bahisle Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasına Karar Verilmeyerek Çelişki Oluşturulmasının Hatalı Olduğu )
5237/m.158,204
ÖZET : Dava, resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarına ilişkindir.
Öncelikle soruşturma aşamasında beyanına başvurulanın tanık olarak ifadesine başvurulması, sistemde suça konu kaza saatinin ne şekilde yazıldığı, kaza saatinde sistem üzerinden herhangi değişiklik yapılıp yapılmadığı, yapıldığın tespit edilmesi halinde değişikliğin kim tarafından gerçekleştirildiği hususları araştırıldıktan sonra, sonucuna göre toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi gerekirken, yüklenen suçlardan menfaat sahibi olan araç sürücüsü temyiz dışı sanık hakkında beraat kararı verilirken, sanık polis memurları hakkında eksik inceleme ve araştırma ile mahkumiyet hükümleri kurulması,
Belgede sahtecilik suçlarında aldatıcılık yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdirinin mahkemeye ait olduğu ve suça konu belge aslının aldatıcılık niteliği yönünden değerlendirme yapılmadığı da göz önüne alınarak, suça konu belge aslı duruşmaya getirtilip incelenerek, özellikleri duruşma tutanağına yazıldıktan sonra aldatma niteliğinin bulunup bulunmadığının tespit edilmesi gerektiği gözetilmeden, aldatıcılık niteliği hususunda gözlem yapılmadan eksik incelemeyle hüküm kurulması,
Adli sicil kaydı bulunmayan, hükmolunan hapis cezası asgari hadden tayin olunan ve dosyaya kişilik özellikleri ile ilgili herhangi bir olumsuzluğu yansımayan sanıklar hakkında “yargılama sürecindeki olumlu davranışları” gerekçe gösterilerek TCK’nin 62. maddesi gereğince cezalarından indirim yapıldığı halde, “suç işleme hususundaki eğilimleri” şeklindeki soyut ifadeler dayanak gösterilerek yeniden suç işlemeyecekleri hususunda olumlu kanaat oluşmadığından bahisle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmeyerek çelişki oluşturulması, bozmayı gerektirmiştir.
DAVA : 1- ) Marmaris Cumhuriyet Başsavcılığının 17.07.2013 tarihli iddianamesi ile temyiz dışı sanık …’nun kendi sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile tanık … ‘ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile maddi hasarlı trafik kazası yaptığı, olay yerine Marmaris İlçe Emniyet Müdürlüğünde görevli trafik polisleri sanıklar … ve … …’ın geldiği, sanıkların 20.03.2010 tarihi, saat 12.30’da sanık …’na 2918 Sayılı Kanun’un 91. maddesi uyarınca idari para cezası tutanağı düzenledikleri, kazadan hemen sonra temyiz dışı sanık …’nın aracın sigorta işlemlerini yapan temyiz dışı sanık …’i arayarak kaza yaptığını ve hemen aracın sigortasını yaptırmasını istediği, bunun üzerine temyiz dışı sanık …’in 12.49 da aracın trafik sigortasını … Sigorta A.Ş.ne yaptırdığı, yine kazadan sonra sanık polis memurları… ve … tarafından düzenlenen ve sanıkların imzasını taşıyan trafik kaza tespit tutanağında 12.30 olan kaza saatinin 13.30 olarak değiştirildiği, sigorta şirketi tarafından kazanın sigorta poliçesinden önce meydana gelmesi nedeniyle ödeme yapılmadığı, bu şekilde sanıkların üzerlerine atılı resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işlediklerinin iddia ve kabul olunması, sanık … … savunmasında, “Marmaris ilçesinde Trafik polisi olarak görev yaptığını, olayla ilgili tutanağı kendisinin düzenlediğini, trafik kaza tutanağında kaza saatinin 12.30 olarak belirtildiğini, bu şekilde düzenlenen tutanakları mesai bitiminde ceza infaz bürosuna verdiklerini, burada trafik kaza tutanaklarının kayıt defterine işlediğini, tutanakların burada muhafaza edildiğini, kesinlikle tutanaktaki saati kendisinin değiştirmediğini, kimin değiştirdiğini de bilmediğini, soruşturma aşamasında, tutanağın altındaki imzaların kendisine ait olup olmadığı sorulduğunda, yaptığı işten emin olduğu için saat hususunda bir oynama olup olmadığına bakmadan kaza saatinin 13.30 olduğunu belirttiğini, ayrıca aracın sigortasız olduğunu da tutanakta belirttiklerini, sanık …’un da benzer şekilde savunma yaptığı, beraat eden temyiz dışı sanık araç sahibi …’nun ise savunmasında, kazadan sonra aracın sigorta işlemini yapması için beraat eden temyiz dışı sanık …’i aradığı, trafik kaza tutanağındaki kaza saatinin kim tarafından nasıl değiştirildiğini bilmediğini beyan etmesi, tanık …’ün ise beyanında, olay tarihinde Marmaris İlçe Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil ve Denetleme Büro Amirliğinde ceza infaz sorgu memuru olarak görev yaptığını, suça konu trafik kaza tespit tutanağını deftere kendisinin kaydettiğini, kaza kayıt defterindeki kayıt yazıları ve “saat 12.30” yazısının kendisine ait olduğunu, daha sonra bu saati hiçbir şekilde değiştirmediğini, kayıt defteri üzerinde tahrifat yapılarak yazılan 13.30 ibaresini kendisinin yazmadığını, aynı zamanda kaza raporunun … Kaza Projesi sistemine giriş yapılarak bilgilerinin girildiğini, eğer bir değişiklik yapılmış ise projede de değişiklik yapılmış olabileceğini, bilgisayar kayıtları incelendiğinde bu değişikliğin kim tarafından yapıldığının tespit edilebileceğini, beyan etmesi, dosyada mevcut belgeler incelendiğinde ise, suça konu kaza tespit tutanağında kaza saatinin tahrifat yapılmak suretiyle 13.30 olarak yazıldığı, yine tutanakta sigorta poliçesinin temin edilemediğinin belirtildiği, idari para cezası karar tutanağında ise, kaza saatinin 12.30 olarak belirtildiği ve sigorta poliçe bilgilerinin ise farklı evsafta bir kalem ile sonradan yazıldığı, yine trafik kazaları kayıt defterinde kaza saati ilk olarak 12.30 şeklinde yazılmasına rağmen defterde de tahrifat yapılarak saatin 13.30 olarak değiştirildiğinin gözlemlenmesi, sigorta poliçesinin ise saat 12.54’de düzenlendiği, kaza ihbarının saat 12.09’da yapıldığı, sürücülerin alkol muayenesinin ise 13.59 ve 14.02 saatlerinde yapıldığının anlaşılması karşısında, tüm dosya kapsamından, sanık polis memurları tarafından olay günü düzenlenen trafik kaza tespit tutanağı ve idari para cezası karar tutanağında kaza saatinin 12.30 olarak yazıldığı, nitekim mesai bitiminde kaza tespit tutanağının ceza infaz bürosuna teslim edildiğinde kayıt defterine kaza saatinin tanık … tarafından ilk olarak 12.30 olarak yazıldığı, bu bağlamda sanıklar tarafından düzenlenen kaza tespit tutanağının saat bölümünde her hangi bir değişiklik yapılmadan ceza infaz bürosuna ulaştığının kabulü gerektiği, suça konu tahrifatların tutanağın kaza kayıt defterine kaydedilmesinden sonra hem kaza tespit tutanağında, hem de kaza kayıt defterinde gerçekleştirildiği anlaşılmakla, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından, öncelikle soruşturma aşamasında beyanına başvurulan …’ün tanık olarak ifadesine başvurulması, … sisteminde suça konu kaza saatinin ne şekilde yazıldığı, kaza saatinde sistem üzerinden herhangi bir değişiklik yapılıp yapılmadığı, yapıldığın tespit edilmesi halinde değişikliğin kim tarafından gerçekleştirildiği hususları araştırıldıktan sonra, sonucuna göre toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi gerekirken, yüklenen suçlardan menfaat sahibi olan araç sürücüsü temyiz dışı sanık … hakkında beraat kararı verilirken, sanık polis memurları … ve … … hakkında eksik inceleme ve araştırma ile mahkumiyet hükümleri kurulması,
2- ) Kabule göre de;
a- ) Belgede sahtecilik suçlarında aldatıcılık yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdirinin mahkemeye ait olduğu ve suça konu belge aslının aldatıcılık niteliği yönünden bir değerlendirme yapılmadığı da göz önüne alınarak, suça konu belge aslı duruşmaya getirtilip incelenmek suretiyle, özellikleri duruşma tutanağına yazıldıktan sonra aldatma niteliğinin bulunup bulunmadığının tespit edilmesi gerektiği gözetilmeden, aldatıcılık niteliği hususunda gözlem yapılmadan eksik incelemeyle hüküm kurulması,
b- ) 5271 Sayılı CMK’nin 231. maddesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi için yasanın aradığı objektif ve sübjektif şartların belirtilmesi karşısında, bu hususlar irdelenerek bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, adli sicil kaydı bulunmayan, hükmolunan hapis cezası asgari hadden tayin olunan ve dosyaya kişilik özellikleri ile ilgili herhangi bir olumsuzluğu yansımayan sanıklar hakkında “yargılama sürecindeki olumlu davranışları” gerekçe gösterilerek TCK’nin 62. maddesi gereğince cezalarından indirim yapıldığı halde, “suç işleme hususundaki eğilimleri” şeklindeki soyut ifadeler dayanak gösterilerek yeniden suç işlemeyecekleri hususunda olumlu kanaat oluşmadığından bahisle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmeyerek çelişki oluşturulması,
c- ) 5237 Sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
SONUÇ : Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 Sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15.12.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.