T.C.
YARGITAY
4. CEZA DAİRESİ
E. 2022/11983
K. 2022/25218
T. 13.12.2022
• SİLAHLA TEHDİT VE EŞE KARŞI BASİT YARALAMA SUÇU ( İddianamede Gösterilen Eylemin Hukuki Niteliğinin Değişmesi ya da Cezanın Artırılmasını veya Cezaya Ek Olarak Güvenlik Tedbirlerinin Uygulanmasını Gerektirecek Hallerin İlk Defa Duruşma Sırasında Ortaya Çıkması Halinde Sanık veya Müdafiine Ek Savunma Hakkı Verilmesi Gerektiği )
• ÇELİŞKİLİ KARARLAR ( İtirazı İncelemekle Görevli Ağır Ceza Mahkemesi’nin İtirazın Reddi ve Müsadere Kararı Verdiği – Ancak Yine Aynı Mahkemenin İtirazın Kabulüne Kararın Kaldırılmasına Karar Vererek Gereği İçin Dosyayı Mahkemesine İade Ettiği/Aynı Tarih ve Numara ile İki Farklı Karar Verilerek Çelişki Oluşturulması ve İtirazın Kabulüne Karar Vererek Gereği İçin Dosyayı Mahkemesine İade Edilmesi Gerektiğinin Gözetilmemesinin Hatalı Olduğu )
• MÜSADERE ( Sanık Hakkında Düzenlenen İddianamede TCK’nın 54. Maddesine Yer Verilmemesine Karşın Müsadere Kararı Verilmesinin Hukuka Aykırı Olduğu )
5237/m.54,86,106
ÖZET : Dava, silahla tehdit ve eşe karşı basit yaralama suçlarına ilişkindir.
İtirazı incelemekle görevli Ağır Ceza Mahkemesi’nce itirazın reddine ve müsadere kararı verildiği, yine aynı mahkemece itirazın kabulüne kararın kaldırılmasına karar vererek gereği için dosyayı mahkemesine iade ettiği anlaşıldığından, aynı tarih ve numara ile iki farklı karar verilerek çelişki oluşturulması, itirazın kabulüne karar vererek gereği için dosyayı mahkemesine iade edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, sanık hakkında düzenlenen iddianamede TCK’nın 54. maddesine yer verilmemesine karşın, müsadere kararı verilmesi hukuka aykırıdır.
DAVA : Silahla tehdit ve eşe karşı basit yaralama suçlarından sanık …’nun, 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 106/2-a, 86/3-a, 62/1 ( 2 kez ), 29 ve 52/2. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis ve 1.500,00 Türk lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına, 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair … Asliye Ceza Mahkemesi’nin 25/11/2021 tarihli ve 2021/177 esas, 2021/820 Sayılı kararına karşı yapılan itirazın kabulüyle anılan kararın kaldırılmasına ilişkin … Ağır Ceza Mahkemesi’nin 18/02/2021 tarihli ve 2022/369 değişik iş sayılı kararını müteakip, sanık müdafinin itirazlarının reddine, ancak hükmün “B1” bendinin 3 numaralı alt bendinden sonra gelmek üzere “Adli Emanetin … sırasında kayıtlı bulunan ve suçta kullanıldığı anlaşılan … … marka ve model, 9 mm çapında … seri numaralı tabanca ve şarjörü ve 9X19 mm çap ve tipinde 15 adet fişeğin hükmün açıklanıp kesinleşmesi halinde 5237 Sayılı Kanun’un 54/1. maddesi uyarınca müsaderesine” bendinin eklenmesine dair … Ağır Ceza Mahkemesi’nin 18/02/2021 tarihli ve 2022/369 değişik iş sayılı kararını takiben, sanık müdafinin müvekkiline ait ruhsatlı silahın iadesi talebinin reddine ilişkin … Asliye Ceza Mahkemesi’nin 24/03/2022 tarihli ve 2021/177 esas, 2021/820 Sayılı ek kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 19/07/2022 gün ve 2022/97591 Sayılı istem yazısıyla Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
İstem yazısında; “ Dosya kapsamına göre, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 10/04/2018 tarihli ve 2014/15-487 esas, 2018/151 Sayılı kararında belirtildiği üzere, temyiz veya istinaf kanun yollarından geçmeksizin kesinleşen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların ülke sathında uygulama birliğine ulaşmak ve ciddî boyutlara ulaşan hukuka aykırılıkların toplum ve birey açısından hukuk yararına giderilmesi amacıyla olağanüstü bir kanun yolu olan kanun yararına bozma konusu yapılabileceği gözetilerek yapılan incelemede;
… Ağır Ceza Mahkemesi’nin 18/02/2021 tarihli ve 2022/369 değişik iş sayılı kararları yönünden yapılan incelemede;
1- )Somut olayda … Asliye Ceza Mahkemesi’nin 25/11/2021 tarihli kararının tefhimi üzerine, sanık müdafinin aynı tarihte itiraz süre tutum dilekçesi sunduğu, gerekçeli kararın sanık müdafine 21/12/2021 tarihinde tebliğ edildiği, sanık müdafinin gerekçeli itiraz dilekçesi sunmayıp, 01/02/2022 tarihli dilekçesi ile müvekkiline ait ruhsatlı silahın ve fişeklerin iadesini talep ettiği nazara alındığında,
Mercii … Ağır Ceza Mahkemesince 25/11/2021 tarihli itiraz süre tutum dilekçesi değerlendirilerek karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, adli emanete alınan silah ve fişeklerin iadesine ilişkin 01/02/2022 tarihli dilekçenin itiraz dilekçesi olarak değerlendirilerek karar verilmesinde isabet bulunmadığı gibi, bir an için 01/02/2022 tarihli dilekçenin itiraz dilekçesi olarak kabul edilmesi durumunda dahi gerekçeli kararın sanık müdafine 21/12/2021 tarihinde tebliğ edildiği gözetildiğinde itirazın süre yönünden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde, üstelik aynı talebe ilişkin aynı gün, aynı değişik iş sayılı birbiriyle çelişkili iki farklı karar verilmesinde,
2- )İddianamede adli emanete alınan silah ve fişeklerin müsaderesine dair herhangi bir talep bulunmadığı ve sanığa bu konuda ek savunma hakkı tanınmadığı halde bu hususta karar verilemeyeceği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde,
… Asliye Ceza Mahkemesi’nin 24/03/2022 tarihli ve 2021/177 esas, 2021/820 Sayılı ek kararı yönünden yapılan incelemede;
3- )Merciince sanık müdafii tarafından sunulan 01/02/2022 tarihli dilekçe, itiraz dilekçesi olarak kabul edilerek adli emanetin … sırasında kayıtlı bulunan ve suçta kullanıldığı anlaşılan … … … marka ve model, 9 mm çapında … seri numaralı tabanca ve şarjörü ve 9X19 mm çap ve tipinde 15 adet fişeğin hükmün açıklanıp kesinleşmesi halinde 5237 Sayılı Kanun’un 54/1. maddesi uyarınca müsaderesine karar verildiği gözetilmeden, aynı taleple ilgili olarak mahkemesince yeniden ek karar verilmesinde,
İsabet görülmemiştir. denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
Sanık müdafisi tarafından verilen 01/02/2022 tarihli dilekçeye ilişkin olarak … Ağır Ceza Mahkemesi’nin 18/02/2021 tarihli 2022/369 değişik iş sayılı kararı ile karar verilmesine karşın, aynı dileçeye ilişkin … Asliye Ceza Mahkemesi’nin 24/03/2022 tarihli 2021/177 esas, 2021/820 karar sayılı ek kararın hukuki değerden yoksun olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
( 1 ) numaralı kanun yararı bozma istemi yönünden;
… Asliye Ceza Mahkemesi’nin 25/11/2021 tarih, 2021/177 esas, 2021/820 karar sayılı kararında, sanık …’nun tehdit ve kasten yaralama suçlarından mahkumiyetine ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, sanık müdafiinin yüzüne karşı karar verilmesi üzerine, sanık müdafisinin süresi içerisinde itiraz mahiyetinde 25/11/2021 havale tarihli itiraz dilekçesi sunduğu anlaşılmaktadır. Buna göre; itiraz kanun yolunda, itirazın gerekçeli olma koşulu bulunmadığından kanun yararına bozma talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
( 2 ) numaralı kanun yararına bozma istemi yönünden;
5271 Sayılı CMK’nın 231. maddesinde düzenlenen “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” müessesesinin uygulanabilmesi için, anılan maddenin 6. fıkrasında belirtilen objektif ve subjektif koşulların bulunması ve öncelikle sanığın isnad edilen suçu işlediğinin yapılan yargılama sonucu belirlenmesi gerekmektedir.
CMK’nın 231. maddesinin 12. fıkrasına göre hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı itiraz yoluna başvurulabilecektir.
Olağan kanun yollarından olan itiraz, 5271 Sayılı CMK’nın 267 ila 271. maddeleri, arasında düzenlenmiş olup “İtiraz olunabilecek kararlar” başlıklı 267. maddesinde; “Hâkim kararları ile kanunun gösterdiği hâllerde, mahkeme kararlarına karşı itiraz yoluna gidilebilir” şeklindeki düzenlemeye göre, kural olarak sadece hakim kararlarına karşı gidilebilecek olan itiraz yoluna, kanunlarda açıkça gösterilmiş olunması kaydıyla mahkeme kararlarına karşı da başvurulması mümkündür.
CMK’nın 270 ve 271. maddelerine göre, itiraz incelemesi kural olarak duruşmasız ve dosya üzerinden yapılacak, merci gerekli görürse Cumhuriyet Savcısı, müdafii veya vekili de dinleyebilecektir. Bunun yanında merci, yazı ile cevap verebilmesi için itiraz istemini Cumhuriyet Savcısı ve karşı tarafa bildirebilecek, kendisi de inceleme ve araştırma yapabileceği gibi gerekli gördüğünde bunların yapılması konusunda emir de verebilecektir.
CMK’nın itirazla ilgili yukarıda yer verilen maddelerinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yönelik itirazın yalnızca şekil yönünden inceleneceği, esasın inceleme dışı bırakılacağına dair bir düzenleme bulunmamaktadır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu da 22/01/2013 tarih ve 2012/10-534 esas, 2013/15 Sayılı kararında; “….Dolayısıyla, kanunda yer alan “İtiraz yerinde görülürse merci, aynı zamanda itiraz konusu hakkında da karar verir” hükmü, itirazı kabul eden merciin sadece “itiraz konusu” hakkında karar vermesi şeklinde anlaşılmalıdır. Buna karşın bu hüküm itiraz konusu dışında dosyanın esası hakkında da yargılamayı sonuçlandıracak ( örneğin görevsizlik kararını kaldıran merciin dosyanın esası hakkında karar vermesi ya da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararı kaldıran merciin hükmü açıklaması gibi ) bir karar vermesi gerektiği şeklinde yorumlanmamalıdır.
Nitekim Ceza Genel Kurulunun 26/10/2010 gün ve 182-209 Sayılı kararında; hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yapılan itirazı inceleyen merciin, itirazı yerinde görmesi halinde dosyayı hükmün açıklanması için yargılamayı yapan asıl mahkemesine göndermesi gerektiği kabul edilmiştir.” şeklindeki gerekçe ile itirazı kabul eden merciin dosyayı gereği için mahkemesine iade etmesi gerektiği vurgulanmıştır.
5271 Sayılı CMK’nın “Suçun niteliğinin değişmesi” başlıklı 226. maddesinde;
“1 ) Sanık, suçun hukukî niteliğinin değişmesinden önce haber verilip de savunmasını yapabilecek bir hâlde bulundurulmadıkça, iddianamede kanunî unsurları gösterilen suçun değindiği kanun hükmünden başkasıyla mahkûm edilemez.
2- ) Cezanın artırılmasını veya cezaya ek olarak güvenlik tedbirlerinin uygulanmasını gerektirecek hâller, ilk defa duruşma sırasında ortaya çıktığında aynı hüküm uygulanır.
3- ) Ek savunma verilmesini gerektiren hâllerde istem üzerine sanığa ek savunmasını hazırlaması için süre verilir.
4- ) Yukarıdaki fıkralarda yazılı bildirimler, varsa müdafie yapılır. Müdafii sanığa tanınan haklardan onun gibi yararlanır” düzenlemelerine yer verilmiştir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19/06/2012 gün ve 13/125-236 Sayılı kararında da belirtildiği üzere, sanığın ceza yargılamasındaki en önemli haklarından biri yargılamanın her aşamasında göz önünde bulundurulması gereken savunma hakkıdır. Anayasa ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınmış olan bu hakkın, herhangi bir nedenle sınırlandırılması olanaklı değildir. Nitekim 1412 Sayılı CMUK’nın 5320 Sayılı Kanun’un 8/1. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 308/8. maddesine göre de savunma hakkının kısıtlanması mutlak bozma nedenlerindendir.
Maddenin açık düzenlemesinden de anlaşılacağı üzere, iddianamede gösterilen eylemin hukuki niteliğinin değişmesi ya da cezanın artırılmasını veya cezaya ek olarak güvenlik tedbirlerinin uygulanmasını gerektirecek hallerin ilk defa duruşma sırasında ortaya çıkması halinde, anılan maddenin birinci fıkrası uyarınca sanık veya müdafiine ek savunma hakkı verilmesi gerekmektedir.
İnceleme konusu dosyada: itirazı incelemekle görevli … Ağır Ceza Mahkemesi’nin 18/02/2021 tarihli 2022/369 değişik iş sayılı kararı ile itirazın reddine ve müsadere kararı verildiği,
Ancak yine aynı mahkemenin 18/02/2021 tarihli 2022/ 369 değişik iş sayılı kararı ile itirazın kabulüne … Asliye Ceza Mahkemsinin 25/11/2021 tarihli 2021/177 Esas 2021/ 820 karar sayılı kararının kaldırılmasına karar vererek gereği için dosyayı mahkemesine iade ettiği anlaşıldığından
Aynı tarih ve numara ile iki farklı karar verilerek çelişki oluşturulması, itirazın kabulüne karar vererek gereği için dosyayı mahkemesine iade edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, sanık hakkında düzenlenen 17/02/2021 tarihli iddianamede TCK’nın 54. maddesine yer verilmemesine karşın, müsadere kararı verilmesi hukuka aykırıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- ) Sanık … hakkında, … Ağır Ceza Mahkemesi’nin 18/02/2021 tarihli ve 2022/369 değişik iş sayılı kararlarının, 5271 Sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- ) CMK’nın 309. maddesinin 4-a fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na TEVDİİNE, 13.12.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.