T.C. YARGITAY 11. CEZA DAİRESİ E.2014/2049 K. 2022/20311 T. 13.12.2022



T.C.

YARGITAY

11. CEZA DAİRESİ

E. 2019/2049

K. 2022/20311

T. 13.12.2022

• SAHTE FATURA DÜZENLEME VE DEFTER KAYIT VE BELGELERİ GİZLEME SUÇU ( Her Bir Yıl İçin Kanaat Oluşturacak Sayıda Temin Edilecek Faturaların Sanıklara Gösterilerek Yazı ve İmzaların Kendilerine Ait Olup Olmadığının Sorulması Kendilerine Ait Olmadığını ve Diğer Şahsa Ait Olduğunu Söylemeleri Halinde İsmi Bildirilen Kişinin Açık Kimlik ve Adres Bilgilerinin Tespiti ile Tanık Olarak Çağrılması Duruşmada Çekinme Hakkı Hatırlatıldıktan Sonra Faturalar Gösterilerek Yazı ve İmzaların Kendisine Ait Olup Olmadığının Sorulması Gerektiği )

• İMZA VE YAZI ÖRNEKLERİ ( Yazı ve İmzaların Ait Olduğu Bildirilen Kişinin Faturalardaki Yazı ve İmzaların Kendisine Ait Olmadığını Söylemesi Halinde Sanıklar ile Bu Kişinin Temin Edilecek Yazı ve İmza Örnekleri ile Faturalardaki Yazı ve İmzaların Kime Ait Olduğu Hususunda Bilirkişi İncelemesi Yaptırılması Faturalardaki Yazı ve İmzaların Sanıklara ya da İlgili Kişiye Ait Olmadığının Anlaşılması Halinde ise Faturaları Kullandığı Belirlenen Mükellefler Hakkında Karşıt İnceleme Raporu Düzenlenip Düzenlenmediğinin İlgili Vergi Dairesinden Sorulması Düzenlenmiş ise Onaylı Örneklerinin Getirtilmesi Gerektiği )

• TANIK BEYANLARI ( Aynı Mükellefler Hakkında Dava Açılıp Açılmadığının Araştırılması Dava Açılmış ise Dosyalarının Getirtilip İncelenerek İlgili Belgelerin Onaylı Örneklerinin Dosyaya Alınması Faturaları Kullanan Şirket Yetkilileri veya Kişilerin Tanık Sıfatıyla Duruşmaya Çağrılarak CMK’nın 48. Maddesi Uyarınca Çekinme Hakları Hatırlatıldıktan Sonra Sözü Edilen Faturaları Hangi Hukuki İlişkiye Dayanarak Kimden Aldıkları Sanıkları Tanıyıp Tanımadıkları ve Faturaların Düzenlenmesi Konusunda Sanıkların Bir İştiraki Bulunup Bulunmadığının Sorulması Gerektiği )

• ZİNCİRLEME SUÇ ( Her Bir Takvim Yılı İçinde Birden Fazla Sahte Fatura Düzenleme Fiillerinin Zincirleme Suç Oluşturduğu – Sanıklar Hakkında 2010 ve 2011 Takvim Yıllarında Sahte Fatura Düzenleme Suçundan Kurulan Hükümlerde TCK’nın 43. Maddesi Hükümlerinin Uygulanması Gerektiği )

• LEHE KANUNUN UYGULANMASI ( Hükümlerden Sonra Yürürlüğe Giren 7394 Sayılı Kanun’un 4 ve 5. Maddeleriyle Değişik 213 Sayılı Kanun’un 359. Maddesinin 3 4 5 ve 6. Fıkra Hükümleri Uyarınca 5237 Sayılı TCK’nın 7/2. Maddesi de Gözetilerek Öncelikle Lehe Kanun’un Tespit Edilip Uygulama Yapılması ve Her İki Kanunla İlgili Uygulamanın Gerekçeleriyle Birlikte Denetime Olanak Verecek Şekilde Ayrıntılı Olarak Kararda Gösterilmesi Suretiyle Sanıkların Hukuki Durumunun Yeniden Değerlendirilmesi Gerektiği )

213/m.359

ÖZET : Dava, sahte fatura düzenleme ve defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçuna ilişkindir.

Her bir yıl için kanaat oluşturacak sayıda temin edilecek faturaların sanıklara gösterilerek yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması, kendilerine ait olmadığını ve diğer şahsa ait olduğunu söylemeleri halinde; ismi bildirilen kişinin açık kimlik ve adres bilgilerinin tespiti ile tanık olarak çağrılması, duruşmada çekinme hakkı hatırlatıldıktan sonra faturalar gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması, bu kişinin de faturalardaki yazı ve imzaların kendisine ait olmadığını söylemesi halinde sanıklar ile bu kişinin temin edilecek yazı ve imza örnekleri ile faturalardaki yazı ve imzaların kime ait olduğu hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması, Faturalardaki yazı ve imzaların sanıklara ya da ilgili kişiye ait olmadığının anlaşılması halinde ise; Faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorulması, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi, Aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması, dava açılmış ise dosyalarının getirtilip incelenerek ilgili belgelerin onaylı örneklerinin dosyaya alınması, Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin tanık sıfatıyla duruşmaya çağrılarak CMK’nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatıldıktan sonra sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıkları, sanıkları tanıyıp tanımadıkları ve faturaların düzenlenmesi konusunda sanıkların bir iştiraki bulunup bulunmadığının sorulması, sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile beraat ve mahkumiyet hükümleri kurulması,

Her bir takvim yılı içinde birden fazla sahte fatura düzenleme fiillerinin zincirleme suç oluşturduğu ve sanıklar hakkında 2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçundan kurulan hükümlerde TCK’nin 43. maddesi hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,

Hükümlerden sonra yürürlüğe giren, 7394 Sayılı Kanun’un 4 ve 5. maddeleriyle değişik 213 Sayılı Kanun’un 359. maddesinin 3, 4, 5 ve 6. fıkra hükümleri uyarınca 5237 Sayılı TCK’nin 7/2. maddesi de gözetilerek öncelikle lehe Kanun’un tespit edilip uygulama yapılması ve her iki Kanunla ilgili uygulamanın gerekçeleriyle birlikte denetime olanak verecek şekilde ayrıntılı olarak kararda gösterilmesi suretiyle sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, bozmayı gerektirmiştir.

DAVA : Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığının 27.02.2014 tarihli ve 2014/4445 Esas sayılı iddianamesi ile vergi suçu raporu ve mütalaaya uygun olarak sanıklar hakkında sahte fatura kullanma suçundan da dava açıldığı ancak mahkemece atılı suçtan hüküm kurulmadığı anlaşılmakla, sanıklar … ve … hakkında 2008 ve 2009, sanıklar …, … ve … hakkında 2009, 2010, 2011 ve 2012 takvim yıllarında sahte fatura kullanma suçundan hüküm kurulması mümkün görülmüştür.

A- ) Sanık … hakkında 2010, 2011 ve 2012 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanığın ve sanıklar … ve … hakkında defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçundan kurulan beraat hükümlerine yönelik katılan vekilinin temyizinin incelenmesinde;

1- ) Sanık …’in temyizi yönünden;

Sanığın hazır bulunduğu 12.06.2015 tarihli duruşmada tefhim edilen hükmü, 5320 Sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK’nin 310. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süreden sonra 03.07.2015 tarihinde temyiz ettiği anlaşılmakla; temyiz isteminin reddine dair Mahkemenin 03.07.2015 tarihli ek kararında bir isabetsizlik bulunmadığı ve sanığın temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden, temyiz isteminin reddine dair ek karar ile;

2- ) Sanıklar … ve … hakkında defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçundan kurulan beraat hükümleri yönünden ise;

Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilen ve değerlendirilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan kanaat ve takdirine, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak dosya içeriğine uygun şekilde açıklanan gerekçeye göre; yüklenen suçun yasal unsurları itibarıyla oluşmadığı Mahkemece kabul ve takdir kılınmış olmakla, katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükümlerin ONANMASINA,

B- ) Sanıklar … ve … hakkında 2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanıklar ve katılan vekilinin temyizinin incelenmesinde;

Sanıklara yüklenen “2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme” suçunun Kanundaki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 Sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, suç tarihlerinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği ve bu itibarla sanıklar ile katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 Sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanıklar hakkındaki kamu davalarının gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle 5271 Sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,

C- ) Sanıklar …, … ve … hakkında 2009 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçlarından kurulan beraat hükümlerine yönelik katılan vekilinin, sanıklar …, … ve … hakkında 2010, 2011 ve 2012 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanık … ile katılan vekilinin, sanık … hakkında defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık ve katılan vekilinin temyizinin incelenmesinde;

1- ) Sanıklar …, … ve … hakkında 2009 takvim yılı için kurulan beraat hükümleri ile 2010, 2011 ve 2012 takvim yılları için kurulan mahkumiyet hükümlerine yönünden;

Sanık …’in; 2009 ve 2010 yıllarında kimliğini kaybettiğini gazetede ilan verdirdiğini, herhangi bir şirketi devralmadığını diğer sanıkları tanımadığını, sanık …’ın; şirkette şoför olarak çalıştığını, şirket sahipleri olan sanıklar … ve …’ın sigorta işlemleri için bazı belgelere imza attırdıklarını, şirkette müdür olduğunu bilmediğini, sanık …’ın ise; o dönemde işsiz olduğunu, … isimli şahsın kendisine iş bulacağını ve sigorta yapacağını söyleyerek notere götürdüğünü ve imza attırdığını belgeleri okumadan imzaladığını zaten doğru düzgün okuma yazmasının da olmadığını savunmaları, şirket muhasebecisi tanık …’nın sanıklar … ve …’yı tanıdığını, bu kişilerin şirketi sanıklar …,… ve … ‘a devrettiklerini, devirden sonra 3-4 ay kadar şirket muhasebesine bakmaya devam ettiğini, piyasada sahte fatura ticareti yapan … isimli şahsın sanıkların devraldığı şirkette görünce kendilerini uyardığını ancak bu şahsı yine iş yerinde gördüğünü bu nedenle sanıkların muhasebe işine bakmayı bıraktığını beyan etmesi, Gaziantep Küçük ve Orta Ölçekli Mükellefler Grup Başkanlığının 21.03.2013 tarih ve 2013-A-2766/19 Sayılı vergi tekniği raporuna göre; 2009 yılı Aralık ayında 240.00 TL tutarında KDV matrahı beyan edildiğinin belirtilmesi karşısında maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından;

a- ) Her bir yıl için kanaat oluşturacak sayıda temin edilecek faturaların ( 2009 takvim yılı için Aralık ayına ait faturaların ) sanıklara gösterilerek yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması, kendilerine ait olmadığını ve … isimli şahsa ait olduğunu söylemeleri halinde; ismi bildirilen kişinin açık kimlik ve adres bilgilerinin tespiti ile tanık olarak çağrılması, duruşmada çekinme hakkı hatırlatıldıktan sonra faturalar gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması,

b- ) …’ın da faturalardaki yazı ve imzaların kendisine ait olmadığını söylemesi halinde sanıklar ile bu kişinin temin edilecek yazı ve imza örnekleri ile faturalardaki yazı ve imzaların kime ait olduğu hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması,

c- ) Faturalardaki yazı ve imzaların sanıklara ya da …’a ait olmadığının anlaşılması halinde ise;

aa ) Faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorulması, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi,

bb ) Aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması, dava açılmış ise dosyalarının getirtilip incelenerek ilgili belgelerin onaylı örneklerinin dosyaya alınması,

cc ) Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin tanık sıfatıyla duruşmaya çağrılarak CMK’nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatıldıktan sonra sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıkları, sanıkları tanıyıp tanımadıkları ve faturaların düzenlenmesi konusunda sanıkların bir iştiraki bulunup bulunmadığının sorulması,

Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile beraat ve mahkumiyet hükümleri kurulması,

d- ) Mahkumiyet hükümlerine yönelik kabule göre;

aa ) Her bir takvim yılı içinde birden fazla sahte fatura düzenleme fiillerinin zincirleme suç oluşturduğu ve sanıklar hakkında 2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçundan kurulan hükümlerde TCK’nin 43. maddesi hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi yasaya aykırı,

bb ) 5237 Sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,

2- ) Sahte fatura düzenleme suçundan sanıklar …, … ve … hakkında 2009 takvim yılı için kurulan beraat hükümleri ile 2010, 2011 ve 2012 takvim yılları için kurulan mahkumiyet hükümleri yönünden suçların sübutu halinde ve sanık … için defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçu yönünden;

Hükümlerden sonra 15.04.2022 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, 7394 Sayılı Kanun’un 4 ve 5. maddeleriyle değişik 213 Sayılı Kanun’un 359. maddesinin 3, 4, 5 ve 6. fıkra hükümleri uyarınca 5237 Sayılı TCK’nin 7/2. maddesi de gözetilerek öncelikle lehe Kanun’un tespit edilip uygulama yapılması ve her iki Kanunla ilgili uygulamanın gerekçeleriyle birlikte denetime olanak verecek şekilde ayrıntılı olarak kararda gösterilmesi suretiyle sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,

SONUÇ : Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili ve sanık …’ın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 Sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 13.12.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Yorum yapın