İSTEMİN KONUSU : Danıştay Altıncı Dairesinin 03/02/2021 tarih ve E:2017/4839, K:2021/1122 Sayılı kararının iptale ve yargılama giderlerine ilişkin kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 03/07/2017 tarih ve 30113 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği’nin 57. maddesinin 7. fıkrasında yer alan “…elektrik mühendisi veya elektrik elektronik mühendisi ve makine mühendisince birlikte hazırlanan asansör uygulama projeleridir.” ibarelerinin; aynı maddenin 8. fıkrasının birinci cümlesinin; 57. maddesinin 15. fıkrasının birinci ve ikinci cümlelerinin; 62. maddesinin 1. ve 2. fıkralarında yer alan “ruhsat alınmadan” ibareleri ile 3. fıkrasında yer alan “ve imar planı kararı aranmaksızın” ibaresinin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Altıncı Dairesinin 03/02/2021 tarih ve E:2017/4839, K:2021/1122 Sayılı kararıyla;
Dava konusu Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği’nin 57. maddesinin 7. fıkrasında yer alan “…elektrik mühendisi veya elektrik elektronik mühendisi ve makine mühendisince birlikte hazırlanan asansör uygulama projeleridir.” ibareleri ile aynı maddenin 8. fıkrasının birinci cümlesi yönünden;
Dairelerinin 05/04/2018-16/10/2018 tarih ve E:2017/4839 Sayılı ara kararları ile Yüksek Öğretim Kurumu Başkanlığından, elektrik ve elektrik-elektronik mühendislerinin “elektronik” mühendislerinden hangi sebeplerden farklılaştığı sorularak buna ilişkin bilgi ve belgelerin istenilmesine karar verildiği,
Yüksek Öğretim Kurumu Başkanlığı Üniversitelerarası Kurulun 04/03/2019 tarihli yanıtı ile gönderilen Fen-Teknik Bilimleri Eğitim Konseyi raporunun kabulüne ilişkin Üniversitelerarası Kurul Yönetim Kurulunun 20/02/2019 tarih ve 2019/02 toplantı sayılı kararında; asansör hizmetlerinin yapılabilmesi için gerekli olan “Asansör SMM Belgesi”nin hiçbir önkoşul, ders şartı aranmadan tüm “Elektrik”, “Elektrik-Elektronik”, “Elektrik ve Elektronik”, “Elektronik”, “Elektronik ve Haberleşme” Mühendislerince alınabileceği, 1000 V altındaki gerilimlerdeki projeler için gerekli “Elektrik 1 kV altı tesisler için SMM Belgesi”nin de hiçbir önkoşul, ders şartı aranmadan tüm “Elektrik”, “Elektrik-Elektronik”, “Elektronik”, “Elektronik ve Haberleşme” Mühendislerince alınabileceğinin belirtildiği,
Bu durumda, asansör hizmetlerinin yapılabilmesi için gerekli olan “Asansör SMM Belgesi”nin hiçbir önkoşul, ders şartı aranmadan tüm “Elektrik”, “Elektrik-Elektronik”, “Elektrik ve Elektronik”, “Elektronik”, “Elektronik ve Haberleşme” Mühendislerince alınabileceği, 1000 V altındaki gerilimlerdeki projeler için gerekli “Elektrik 1 kV altı tesisler için SMM Belgesi”nin de hiçbir önkoşul, ders şartı aranmadan tüm “Elektrik”, “Elektrik-Elektronik”, “Elektronik”, “Elektronik ve Haberleşme” Mühendislerince alınabileceği anlaşıldığından, Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği’nin 57. maddesinin 7. fıkrası ile 8. fıkrasının birinci cümlesinde, asansör uygulama projeleri ile elektrik tesisat projelerinin hazırlanmasında “elektronik” mühendislerine yer verilmemesinde imar mevzuatına uyarlık bulunmadığı,
Dava konusu Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği’nin 57. maddesinin 15. fıkrasının birinci ve ikinci cümleleri yönünden;
3194 Sayılı İmar Kanunu’nun 22. maddesi uyarınca, yapı ruhsatı almak için dilekçe ekinde ilgili idareye sunulması gereken belgeler arasında elektrik ve tesisat projeleri de bulunduğundan, söz konusu projelerin ruhsat alınmadan önce onaylanması gerektiği,
Bu durumda, anılan Kanun hükmüne aykırı olarak yapı ruhsatı almak için dilekçe ekinde sunulması gereken belgelerden elektrik ve tesisat projelerinin ruhsatın alındığı tarihi izleyen otuz gün içinde onaylanmasına yönelik düzenleme getirmek suretiyle Kanun’un amacına aykırı olarak tesis edilen dava konusu Yönetmelik düzenlemelerinde imar mevzuatına uyarlık bulunmadığı,
Dava konusu Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği’nin 62. maddesinin 1. ve 2. fıkralarında yer alan “ruhsat alınmadan” ibareleri ile 3. fıkrasında yer alan “ve imar planı kararı aranmaksızın” ibaresine gelince;
Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği’nin 62. maddesinin ilk üç fıkrasında geçen dava konusu ibareler, 25/07/2019 tarih ve 30842 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 12. maddesiyle yürürlükten kaldırıldığından, konusu kalmayan davanın bu kısmı hakkında karar verme olanağının bulunmadığı,
gerekçeleriyle, dava konusu Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği’nin 57. maddesinin 7. fıkrasında yer alan “…elektrik mühendisi veya elektrik elektronik mühendisi ve makine mühendisince birlikte hazırlanan asansör uygulama projeleridir.” ibareleri ile aynı maddenin 8. fıkrasının birinci cümlesinin, 15. fıkrasının birinci ve ikinci cümlelerinin iptaline; 62. maddesinin 1. ve 2. fıkralarında yer alan “ruhsat alınmadan” ibareleri ile 3. fıkrasında yer alan “ve imar planı kararı aranmaksızın” ibaresi yönünden ise konusuz kalan davanın bu kısmı hakkında karar verilmesine yer olmadığına, toplam 399,30-TL yargılama giderinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, dava konusu Yönetmeliğin 57. maddesinin 7 ve 8. fıkralarında yer verilen “elektrik-elektronik” ibaresinin mülga Yönetmelik’te var olan bir yetkinin geri alınması sonucunu doğurmadığı, mevcut uygulamaya elektrik-elektronik mühendislerinin de ilave edilmesi ile bu yetkinin genişletildiği, asansörün mekanik tesisat projesi kapsamında olmasının daha uygun olacağı, mekanik tesisat projesi içerisinde yer verilse dahi projenin hazırlanmasında görev alacak meslek mensuplarının açıkça belirtildiği, asansör uygulama projesinin mekanik tesisat projesi içerisinde bulunmasında hukuka aykırılık bulunmadığı, ayrıca dava konusu Yönetmeliğin 57. maddesinin 15. fıkrasının ilk iki cümlesinin 25/07/2019 tarih ve 30842 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelik ile yürürlükten kaldırılması nedeniyle davanın bu kısmının konusunun kalmadığı, öte yandan, harçtan muaf olan idarelerinin yargı harçlarından sorumlu tutulamayacağı belirtilerek, Danıştay Altıncı Dairesi kararının iptale ve yargılama giderlerine ilişkin kısımlarının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİNİN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının temyize konu kısımlarının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
KARAR : HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan;
“a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b-) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c-) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması”,
sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın iptale ve yargılama giderlerine ilişkin kısımları usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın anılan kısımlarının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin REDDİNE;
2. Danıştay Altıncı Dairesinin 03/02/2021 tarih ve E:2017/4839, K:2021/1122 Sayılı kararının temyize konu iptale ve yargılama giderlerine ilişkin kısımlarının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 13/06/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.